aşktan koruyamazmış insan kendini önüne bakıp yürüdüğün bigün yerdeki su birikintisinde yansımasını görüp sırf gözlerin kapalı yürüyemeyeceğin için kafanı kaldırırsın.aşkla çarpışıp pardon dersin.artık başını önünede eğsen kafanıda çevirsen çarpmanın etkisi üzerindedir ilk başlarda acısını anlamazsın.sonra hafften morarır ertesi gün daha çok oda yetmez üzerine bastırırsın falan filan.boktan şeler işte sevmem aslında aşktan konuşmayı.inanasımın geldiği çok olur.ama ne ben inandırmak için çaba harcarım nede harcayanım olur.pek ezik bi cümle oldu.yada cümlede ezilen ben.herne haltsa.dert işte söletio.allah daha büyünü vermesin şu mübarek ramazan günü .aldnşsanfasşfhaş
kalbimin acıdığı günlerdeyim yine.zaten bu sayfa başka türlü yenilenmez sanırsam.yenilenen bi bu sayfa gibi gelio böle günlerde bana.oysa yepyeni bir ben oldum.denişğim biraz.eskiye oranla yani.sevgi yok pek aramızda.nötrm bana karşı.eğlendiriorum bazen beni ama çoğu zaman sıkıorum.kendime kocaman bi sevgi ısmarlamalıyım bigün.biliorum...
Friday, September 28, 2007
Friday, June 15, 2007
hergün bişeyleri bitirip bişelere başlıyor ruhum.kalbim ruhuma nasıl yetişiyor bilmiyorum.bedenimi düşünemiyorum.
bazen nasıl kayıtsız kalabiliyorum onca şeye.kesseler acımaz değil kesseler kan akmaz diye korkuyorum bazen.o kadar cansız, o kadar heyecansız...zor herşey bitmiş gibi hissetmek bitmediğini bildiğin halde...
ağlamak istiyorum bazen.kana kana hıçkıra hıçkıra nefessiz kalana dek. gözümden akan yanlızca tuzlu su.ruhum unuttu ağlamayı.bir daha çocukluğuna dönemeyeceğini bilmek gibi buda.
acıyorum çok.iğnenin eline batması gibi değil.kalbinin elinde avucunda sıkışıp kalması gibi.
çok acıyorum...
rüzgarzlar geçiyor içimden.lodosa dönüyor bazen kavruluyorum.beni özlüyorum...
bazen nasıl kayıtsız kalabiliyorum onca şeye.kesseler acımaz değil kesseler kan akmaz diye korkuyorum bazen.o kadar cansız, o kadar heyecansız...zor herşey bitmiş gibi hissetmek bitmediğini bildiğin halde...
ağlamak istiyorum bazen.kana kana hıçkıra hıçkıra nefessiz kalana dek. gözümden akan yanlızca tuzlu su.ruhum unuttu ağlamayı.bir daha çocukluğuna dönemeyeceğini bilmek gibi buda.
acıyorum çok.iğnenin eline batması gibi değil.kalbinin elinde avucunda sıkışıp kalması gibi.
çok acıyorum...
rüzgarzlar geçiyor içimden.lodosa dönüyor bazen kavruluyorum.beni özlüyorum...
Thursday, June 7, 2007
hiç keyfim yok uzun zamandır...
sevgili günlük hiç keyfim yok uzun zamandır iim dersem anla yalandır bide yaktım gemilerimi dönüş yok artık geri tak etti canıma bu maskeli balo bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri günlük.günlük başka türlü bişey benim istediim ne ağaca benzer ne buluta günlük, burası gibi değil gideceğim memleket deniz ayrı deniz havası ayrı hava günlük..günlük ruhumu kaybettim uçaktan atlarkenmi düştü naptı şerefsiz.günlük...sen yine olduğn gibi kal ..günlük benim için sakın değimşme..giderim ha bugün ha ayrın hareket vakti gelince.günlükk.. yok bişe...
Saturday, June 2, 2007
ruh dedi adam....
Adamın ruhu aşar kendini
Sığ kalır ruhun özü, farketmez adam.
Adam complex yaşar aşkını
Kadının ruhu complex.
Adam ruh der, kadın gülümser
Kadın gülümser, adam...
Adam konuşur, sözleri ruhu aşar,
Sözler ruhu aştıkça, kadın işler duvarını yavaştan,
Zaten bu saatten sonra,
Ne anlar adam kadının ruhundan....
13/11/07
Friday, June 1, 2007
hırs..
hırs adamı bozar abi.daha öncede söledim şimdide sölerim.duracağın yeri bilmezsen kazandım sanıp çok kaybedersin.olanı sevmeye tadını çıkarmaya çalış.olandursun üstüne koyim onunda üstüne hepsi olsun diip keyiften insanlardan hayattan kendinden vazgeçme.içindeki sevgiyi tüketme kaybetme...
Tuesday, May 22, 2007
eğer..
unuttum adını, hiç koymadım yada, adın herneyse gel...
ya bakma bana ya kapat gözlerini.her baktığında nedenler yapışıyor kirpiklerime çünkü...çünkü aralık kalan gözlerin ceryan yapıyor tutuluyor nedenlerim.oysa sevmem ben nedenleri, düşünmem...nedenlerini bırak gel...
belkiler doğurmasın gelişin belkilerimi dağıttım ben...ellerini getir gelirken kelimeler dolusu ellerini, sesini bırak...öyle kalabalık ki burası sadece ellerini duyabilir bu ruh, bu beden...işte o yüzden unutma geleceksen eğer...
14.12.2006
ya bakma bana ya kapat gözlerini.her baktığında nedenler yapışıyor kirpiklerime çünkü...çünkü aralık kalan gözlerin ceryan yapıyor tutuluyor nedenlerim.oysa sevmem ben nedenleri, düşünmem...nedenlerini bırak gel...
belkiler doğurmasın gelişin belkilerimi dağıttım ben...ellerini getir gelirken kelimeler dolusu ellerini, sesini bırak...öyle kalabalık ki burası sadece ellerini duyabilir bu ruh, bu beden...işte o yüzden unutma geleceksen eğer...
14.12.2006
Monday, May 21, 2007
başlıksız
yeni haftaya büyük riskler alarak saldım çayıra mevlam kayıra yöntemiyle başlayıp, bitip tükenene yada suyun üzerinde yürüyene kadar böyle yaşamaya devam edicim.kendimle gurur duymuorum tabi bu karar için.ama şimdilik elimden gelen bu.artık aslında daha fazlasınıda yapabilirmiyim acaba evet evet yapabilirm o zmaan neden o zaman ne zaman o zaman ne kadar gibi saçma sapan sorular sormıycam.
aferin bana :)
şimdi gidip süğper bi kaffaltı yapıcam.ardından çılgınlar gibi bi duş.
wuuuuu çok çılgınım
sora çok mutlu olucam
evet yapıcam bunu
:)
aferin bana :)
şimdi gidip süğper bi kaffaltı yapıcam.ardından çılgınlar gibi bi duş.
wuuuuu çok çılgınım
sora çok mutlu olucam
evet yapıcam bunu
:)
Tuesday, May 15, 2007
27/04/07 den bir not...
akbilini bastı
doğruca arkaya geldi
güzel değildi kanımca
cama doğru olan demiri tuttu
camdaki yansımasına baktı
ta içine gözlerinin..
gülümsedi
beni farketmedi
gözlerine gülümsedi
kendine gülümsedi
artık güzeldi...
doğruca arkaya geldi
güzel değildi kanımca
cama doğru olan demiri tuttu
camdaki yansımasına baktı
ta içine gözlerinin..
gülümsedi
beni farketmedi
gözlerine gülümsedi
kendine gülümsedi
artık güzeldi...
bugün seni sevmiyorum...
bugün hiçbirinizi sevmiyorum.
bu anı yaşamayalı uzun zaman olmuş.özlediklerimden...bu korku bu heyecan gitti sanmıştım.eksilmiş biraz.ama hala burda.burda oldugunu bilmek güzel...
aynaya bakmaktan sıkılan var mı bilmiyorum.ama ben sıkıldım.gerçek anlamda sıkıldım.artık sokakta gezerken gördüğüm camlardaki yansımama bile dayanamıyorum.kendimden uzak biraz zaman geçirmeye ihtiyacım var sanırım.içime sarılmanın zamanı belki şimdi.aynaya bakmadan yaşamak nasıl olurdu.kendimizi görmeden.nasıl bişey olduğumuzu bilmeden.bazen bilmek yetmez derler.ve ben çoğu zaman adam zaten zamanında sölemiş abi demekten alıkoyamıyorum kendimi bu söz için.
böyle zamanlarımda bazenlerim çoğalıyor.bu zamanlarımın yeni deneyimlerin,düşüncelerin ve farkındalıkların bana geldiği zamanlar olduğunu düşünüyorum.kapı açmak gibi.bu zamanlarda kapım açılıyor.ama öncesinde mutlaka yaşanmışlıklar oluyor.ben elimde olmadan gelen herşeyi alıyorum içeriye.bazıları iyi oluyor.bazıları kötü.kötüleri ayıklamıyorum.izin veriyorum içeriye girmelerine.yanyana durmalarına ve bazen yüzeye çıkmalarına.bu ara kapılar açık giriş serbest.ama zaten girecek olanlar çok önceden belirlenmiş.biletler tükenmiş yani...
hayatıma giren insanların boşuna girdiğini düşünmeyenlerdenim.yolda çarpıştığım insanların,otobüste anlamadan gözgöze geldiğim insanların,nette kaynaşıp buluşup gülüp eğlendiğim ama sonra görüşmediğim yada hala görüşmeye devam ettiğim insanların,çocukluğumdan bu yana yanımda olan yada çocukluğumda yanımda olup şimdi olmayanların...hayatıma bir günlüğüne bir saatliğine bir merhabalığına bir teşekkürlüğüne bir ricalığına girip çıkan insanların.daha sayabilirm.hepsinin bana bişeyler verdiğini yada vermek için benimle olduğuklarını düşünürüm.bazılarını görürüm bazılarını görmem.ama onlar boşuna hayatıma girmezler.girmediler girmeyeceklerde.içlerinde gerçekten teşekkür etmem gereken ama etmediklerim edemediklerim var biliyorum.çoğunuz çıktınız bile hayatımdan belkide yeni farkettim bana verdiklerinizi.umarım size verdiklerimle mutlusunuzdur.
bugün hiçbirinizi sevmiyorum...
bu anı yaşamayalı uzun zaman olmuş.özlediklerimden...bu korku bu heyecan gitti sanmıştım.eksilmiş biraz.ama hala burda.burda oldugunu bilmek güzel...
aynaya bakmaktan sıkılan var mı bilmiyorum.ama ben sıkıldım.gerçek anlamda sıkıldım.artık sokakta gezerken gördüğüm camlardaki yansımama bile dayanamıyorum.kendimden uzak biraz zaman geçirmeye ihtiyacım var sanırım.içime sarılmanın zamanı belki şimdi.aynaya bakmadan yaşamak nasıl olurdu.kendimizi görmeden.nasıl bişey olduğumuzu bilmeden.bazen bilmek yetmez derler.ve ben çoğu zaman adam zaten zamanında sölemiş abi demekten alıkoyamıyorum kendimi bu söz için.
böyle zamanlarımda bazenlerim çoğalıyor.bu zamanlarımın yeni deneyimlerin,düşüncelerin ve farkındalıkların bana geldiği zamanlar olduğunu düşünüyorum.kapı açmak gibi.bu zamanlarda kapım açılıyor.ama öncesinde mutlaka yaşanmışlıklar oluyor.ben elimde olmadan gelen herşeyi alıyorum içeriye.bazıları iyi oluyor.bazıları kötü.kötüleri ayıklamıyorum.izin veriyorum içeriye girmelerine.yanyana durmalarına ve bazen yüzeye çıkmalarına.bu ara kapılar açık giriş serbest.ama zaten girecek olanlar çok önceden belirlenmiş.biletler tükenmiş yani...
hayatıma giren insanların boşuna girdiğini düşünmeyenlerdenim.yolda çarpıştığım insanların,otobüste anlamadan gözgöze geldiğim insanların,nette kaynaşıp buluşup gülüp eğlendiğim ama sonra görüşmediğim yada hala görüşmeye devam ettiğim insanların,çocukluğumdan bu yana yanımda olan yada çocukluğumda yanımda olup şimdi olmayanların...hayatıma bir günlüğüne bir saatliğine bir merhabalığına bir teşekkürlüğüne bir ricalığına girip çıkan insanların.daha sayabilirm.hepsinin bana bişeyler verdiğini yada vermek için benimle olduğuklarını düşünürüm.bazılarını görürüm bazılarını görmem.ama onlar boşuna hayatıma girmezler.girmediler girmeyeceklerde.içlerinde gerçekten teşekkür etmem gereken ama etmediklerim edemediklerim var biliyorum.çoğunuz çıktınız bile hayatımdan belkide yeni farkettim bana verdiklerinizi.umarım size verdiklerimle mutlusunuzdur.
bugün hiçbirinizi sevmiyorum...
Monday, May 14, 2007
işte yaptım :S:S
bi nefes çekiim böle derinden derinden.bunca yorgunluktan sonra sanırım biraz dinlenme vakti derken.yine bu göt herifler ağzıma sıçtı.ya bi kezde yolunda gitse nolur ya.nolur yani.neyse en azından artık yüzlerini görmüyorum.ev ayrı dert zaten.aman ye iç sıç koştur düşün.hep aynı işte.
sinir bozucu gözgöze gelmeden yaşamaya çalışmak.konuşmamak için binbir takla atmak.yokmuş gibi davranmak.bok gibi hissediyorum bugün.bok gibi yaşıyorum.
biraz gülümseyen insanlar olsa etrafta.
sinir bozucu gözgöze gelmeden yaşamaya çalışmak.konuşmamak için binbir takla atmak.yokmuş gibi davranmak.bok gibi hissediyorum bugün.bok gibi yaşıyorum.
biraz gülümseyen insanlar olsa etrafta.
Monday, May 7, 2007
içiorum ulan!!! gelicek güzel günlere!!!
yaşasın bi sürü yeni yazı birikmiş okunacak ama evde keyifle okumak istiorum hepsini.nasılsa bi süre evde keyif :??: yapabiliceyim sanırsam gelba kesinliklen.
çok kalabalık başım bu ara.savaşa hazırlıyorum kendimi:S:)belki biraz da yeni hayallere.korkuyorum artık aslında hayal kurmaktan.ne zmaan hayalim gerçek oluo be desem son anda illaki bişey çıkar işler yolunda gitmez.ama bu kez değil...
öyle çok öfke var ki içimde.zararla oturmamak için çok çaba harcıyorum çok yoruluyorum.bazen elim ayağım dolanıyo telaştan.nolur bu kez herşey ii gitsin nolur.bu kez doğru olanı yapmak istiyorum.artık biraz daha rahat nefes alarak daha bol oksijenle yoluma devam etmek istiyorum.Nolur!!
çok kalabalık başım bu ara.savaşa hazırlıyorum kendimi:S:)belki biraz da yeni hayallere.korkuyorum artık aslında hayal kurmaktan.ne zmaan hayalim gerçek oluo be desem son anda illaki bişey çıkar işler yolunda gitmez.ama bu kez değil...
öyle çok öfke var ki içimde.zararla oturmamak için çok çaba harcıyorum çok yoruluyorum.bazen elim ayağım dolanıyo telaştan.nolur bu kez herşey ii gitsin nolur.bu kez doğru olanı yapmak istiyorum.artık biraz daha rahat nefes alarak daha bol oksijenle yoluma devam etmek istiyorum.Nolur!!
Friday, April 27, 2007
yarıla yarıla zuahahah:)))
reklam kokan haraketler:-p
SOLOPAK
Ekranın tam ortasında kocaman bir kıç görülüyor.
Yumuşak bir bayan sesi:
"Kıçınızın yarısını Solopak'la, yarısını sıradan bir tuvalet kağıdıyla silin." (Ekranın sağından ve solundan çıkan iki el, kadının dediklerini uyguluyor.) Ekran donuyor ve kısa bir süre bekleyince "Bir Hafta Sonra" yazısını görüyoruz. Kıçın bir tarafı kızarmış, diğer taraf normal.
Kadın yine konuşuyor:
"Solopak'la silinen taraf ilk günkü gibi dururken, sıradan tuvalet kağıdının kıçınızı nasıl tahriş ettiğini görüyorsunuz."
Ekran donar, yazılar uçuşur:
SOLOPAK KIÇININ DEĞERİNİ BİLENLERE.
************************************************
BETONG
Ekranda Ağlama Duvarı'nın önünde ağlayan Yahudiler. Kamera; kollarında dua kayışı, başlarında dua kepi bulunan iki Yahudi'ye yaklaşır.
Konuşmalar:
"Kardeşim, şu duvarın halini görüyor musun? Hüüüü!"
"Evet kardeşim. Keşke BETONG kullanılarak yapılsaydı. O zaman böyle ağlamazdık. Hüüüü!"
Kamera uzaklaşır. Yazılar uçuşur:
SİZ DE DUVARA BAKIP AĞLAMAK İSTEMİYORSANIZ
BETONG KULLANIN
*************************************************
ARAF KARGO
Çölün ortasında bir adam, diz çökmüş, elindeki bıçağı bilediği görülüyor. Dizlerinin dibinde bir çocuk yatıyor. Bileme işini bitirip bıçağı çocuğun boynuna doğru yaklaştırıyor. Bıçak tam çocuğun gırtlağına değdiğinde kamera gökyüzüne dönüyor. Kucağında kocaman bir paket taşıyan bir melek hızla yaklaşıyor. Yavaşça yere inip paketi, çocuğu kesmek üzere olan adama teslim ediyor. Bir kağıt çıkarıp adama imzalattıktan sonra tekrar uçup gidiyor. Adam paketi açıyor, içinden bir koç çıkıyor. Kamera yeniden gökyüzüne dönüp uçmakta olan meleğin sırtını çekiyor.
Sırtında bir yazı:
ARAF KARGO
Ekran donar, yazılar uçuşur:
ARAF KARGO HER ZAMAN TAM ZAMANINDA
******************************************************
YOKYA GSM
3169 Kamera bembeyaz ve bomboş bir duvarı çekiyor. Bu sırada cep telefonu titreşimi sesi duyuyoruz. Kamera yavaş yavaş duvardan aşağı kayıyor ve duvarın dibindeki masayı çekiyor. Masanın üzerinde titreyen bir vibratör olduğunu görüyoruz. Çırılçıplak bir kadın seksi hareketlerle vibratörü eline alıyor ve... Ekran o haliyle donuyor.
Bir ses:
"Devamını çok mu merak ettiniz. Buyrun izleyin."
Ekran yine hareket ediyor, kadın elindeki vibratörü kulağına götürüyor ve "Alo" diyor. Ekran yine donuyor. Aynı ses:
"Siz ne sanmıştınız?"
Yazılar uçuşuyor:
YOKYA MOBILE
FUCKING PEOPLE
(Şuh bir kadın kahkahası)
LÜTFEN AĞZINIZ DOLUYKEN KONUŞMAYIN
************************************
HEPSI COLA
Kamera gökyüzünden çekim yapıyor. Ekranda Rodin'in Düşünen Adam heykeli var. Sonra kamera heykelden uzaklaşıp caddelere doğru yöneliyor. Bütün insanların heykelle aynı pozda durduğu görülüyor. Hiç bir hareket yok. Her yere derin bir kasvet hakim. Kamera bütün sokakları dolaşıyor ve en sonunda sisli bir sokağın başında duruyor. İnsanlar kaldırımlar üzerinde düşünen adam pozlarıyla durmaya devam ediyorlar. Birden sokağın en ucundan elinde HEPSI COLA kutusu bulunan bir genç ortaya çıkıyor. HEPSI COLA'dan bir yudum alıyor ve capcanlı bir şekilde çılgınca dansetmeye başlıyor. Onu görenler hemen yanına koşuşturup canlanan gencin arkasında beliren dolaptan kendilerine birer HEPSI COLA kutusu alıyorlar ve hemen içmeye başlıyorlar. İçen, aniden canlanıyor, sokağın kasveti ve sisi yavaş yavaş dağılıyor, ortalık çılgınca dansedenlerle doluyor. Kamera dünyadan uzaklaşıyor, uzaydan çekim yapıyor ve HEPSI COLA dolabından bütün dünyaya canlılık yayıldığını gösteriyor.
Genç bir ses:
HEPSI
YİTİK NESLİN SEÇİMİ
ÜSTELİK ŞİMDİ PROZAC KATKILI
**************************************
PENISSONIC
Ekranda, bir erkeğin boylu boyunca yatağa uzanmış yattığını görüyoruz. Sonra içeriye bir kadın giriyor, hızlı bir şekilde sevişiyorlar. Kadın çıkınca erkek, yatağın bir köşesine bir çentik atıyor. Bir kadın daha giriyor. Onunla da sevişmelerinin ardından erkek yatağın aynı köşesine yeni bir çentik daha atıyor. Bir kadın, bir kadın, bir kadın daha derken yatağın o köşesi çentiklerle doluyor. Adam bir sonraki çentiği nereye atacağını kara kara düşünürken ekran donuyor ve yazılar uçuşuyor:
PENISSONIC
ÇENTİK ATMA DERDİNE SON
ARTIK PENISSONIC VAR
PENISSONIC
OTOMATİK PENİS SAYACI
Ahmet Uslu / izedebiyat.com-bilgisozluk.com/alternatif reklamlar
SOLOPAK
Ekranın tam ortasında kocaman bir kıç görülüyor.
Yumuşak bir bayan sesi:
"Kıçınızın yarısını Solopak'la, yarısını sıradan bir tuvalet kağıdıyla silin." (Ekranın sağından ve solundan çıkan iki el, kadının dediklerini uyguluyor.) Ekran donuyor ve kısa bir süre bekleyince "Bir Hafta Sonra" yazısını görüyoruz. Kıçın bir tarafı kızarmış, diğer taraf normal.
Kadın yine konuşuyor:
"Solopak'la silinen taraf ilk günkü gibi dururken, sıradan tuvalet kağıdının kıçınızı nasıl tahriş ettiğini görüyorsunuz."
Ekran donar, yazılar uçuşur:
SOLOPAK KIÇININ DEĞERİNİ BİLENLERE.
************************************************
BETONG
Ekranda Ağlama Duvarı'nın önünde ağlayan Yahudiler. Kamera; kollarında dua kayışı, başlarında dua kepi bulunan iki Yahudi'ye yaklaşır.
Konuşmalar:
"Kardeşim, şu duvarın halini görüyor musun? Hüüüü!"
"Evet kardeşim. Keşke BETONG kullanılarak yapılsaydı. O zaman böyle ağlamazdık. Hüüüü!"
Kamera uzaklaşır. Yazılar uçuşur:
SİZ DE DUVARA BAKIP AĞLAMAK İSTEMİYORSANIZ
BETONG KULLANIN
*************************************************
ARAF KARGO
Çölün ortasında bir adam, diz çökmüş, elindeki bıçağı bilediği görülüyor. Dizlerinin dibinde bir çocuk yatıyor. Bileme işini bitirip bıçağı çocuğun boynuna doğru yaklaştırıyor. Bıçak tam çocuğun gırtlağına değdiğinde kamera gökyüzüne dönüyor. Kucağında kocaman bir paket taşıyan bir melek hızla yaklaşıyor. Yavaşça yere inip paketi, çocuğu kesmek üzere olan adama teslim ediyor. Bir kağıt çıkarıp adama imzalattıktan sonra tekrar uçup gidiyor. Adam paketi açıyor, içinden bir koç çıkıyor. Kamera yeniden gökyüzüne dönüp uçmakta olan meleğin sırtını çekiyor.
Sırtında bir yazı:
ARAF KARGO
Ekran donar, yazılar uçuşur:
ARAF KARGO HER ZAMAN TAM ZAMANINDA
******************************************************
YOKYA GSM
3169 Kamera bembeyaz ve bomboş bir duvarı çekiyor. Bu sırada cep telefonu titreşimi sesi duyuyoruz. Kamera yavaş yavaş duvardan aşağı kayıyor ve duvarın dibindeki masayı çekiyor. Masanın üzerinde titreyen bir vibratör olduğunu görüyoruz. Çırılçıplak bir kadın seksi hareketlerle vibratörü eline alıyor ve... Ekran o haliyle donuyor.
Bir ses:
"Devamını çok mu merak ettiniz. Buyrun izleyin."
Ekran yine hareket ediyor, kadın elindeki vibratörü kulağına götürüyor ve "Alo" diyor. Ekran yine donuyor. Aynı ses:
"Siz ne sanmıştınız?"
Yazılar uçuşuyor:
YOKYA MOBILE
FUCKING PEOPLE
(Şuh bir kadın kahkahası)
LÜTFEN AĞZINIZ DOLUYKEN KONUŞMAYIN
************************************
HEPSI COLA
Kamera gökyüzünden çekim yapıyor. Ekranda Rodin'in Düşünen Adam heykeli var. Sonra kamera heykelden uzaklaşıp caddelere doğru yöneliyor. Bütün insanların heykelle aynı pozda durduğu görülüyor. Hiç bir hareket yok. Her yere derin bir kasvet hakim. Kamera bütün sokakları dolaşıyor ve en sonunda sisli bir sokağın başında duruyor. İnsanlar kaldırımlar üzerinde düşünen adam pozlarıyla durmaya devam ediyorlar. Birden sokağın en ucundan elinde HEPSI COLA kutusu bulunan bir genç ortaya çıkıyor. HEPSI COLA'dan bir yudum alıyor ve capcanlı bir şekilde çılgınca dansetmeye başlıyor. Onu görenler hemen yanına koşuşturup canlanan gencin arkasında beliren dolaptan kendilerine birer HEPSI COLA kutusu alıyorlar ve hemen içmeye başlıyorlar. İçen, aniden canlanıyor, sokağın kasveti ve sisi yavaş yavaş dağılıyor, ortalık çılgınca dansedenlerle doluyor. Kamera dünyadan uzaklaşıyor, uzaydan çekim yapıyor ve HEPSI COLA dolabından bütün dünyaya canlılık yayıldığını gösteriyor.
Genç bir ses:
HEPSI
YİTİK NESLİN SEÇİMİ
ÜSTELİK ŞİMDİ PROZAC KATKILI
**************************************
PENISSONIC
Ekranda, bir erkeğin boylu boyunca yatağa uzanmış yattığını görüyoruz. Sonra içeriye bir kadın giriyor, hızlı bir şekilde sevişiyorlar. Kadın çıkınca erkek, yatağın bir köşesine bir çentik atıyor. Bir kadın daha giriyor. Onunla da sevişmelerinin ardından erkek yatağın aynı köşesine yeni bir çentik daha atıyor. Bir kadın, bir kadın, bir kadın daha derken yatağın o köşesi çentiklerle doluyor. Adam bir sonraki çentiği nereye atacağını kara kara düşünürken ekran donuyor ve yazılar uçuşuyor:
PENISSONIC
ÇENTİK ATMA DERDİNE SON
ARTIK PENISSONIC VAR
PENISSONIC
OTOMATİK PENİS SAYACI
Ahmet Uslu / izedebiyat.com-bilgisozluk.com/alternatif reklamlar
bugün..
gülümseyerek başladığım günde...
onlar matbaaya söz verir bizimkiler onlara.sonra biizmkiler onlara ödemez onlar matbaaya.matbaa onları sıkıştırır onlar bana söyler ben patrona.onlar bi el atın derler ben ok ödücekler derim patron sallar.böylece günümün içine edilir.ne boktan şey bunlar ya.tutamıycaksan söz vermiyceksin kardeşim!!!.öküzmüsün!paranda yoksa almıycaksın yapmıycaksın alla alla ya!!!!ha varda vermiosan sana belanı vericek biri bulunur zaten!!!!aylık 2000ytllik evde oturup en lüks arabalarda gezip tozup çalışanının maaşını ödeyemeyen sallayan adamdan ne köy olur ne kasaba a.q.!!!!
adamı çileden çıkartıosunuz ya!!!!
onlar matbaaya söz verir bizimkiler onlara.sonra biizmkiler onlara ödemez onlar matbaaya.matbaa onları sıkıştırır onlar bana söyler ben patrona.onlar bi el atın derler ben ok ödücekler derim patron sallar.böylece günümün içine edilir.ne boktan şey bunlar ya.tutamıycaksan söz vermiyceksin kardeşim!!!.öküzmüsün!paranda yoksa almıycaksın yapmıycaksın alla alla ya!!!!ha varda vermiosan sana belanı vericek biri bulunur zaten!!!!aylık 2000ytllik evde oturup en lüks arabalarda gezip tozup çalışanının maaşını ödeyemeyen sallayan adamdan ne köy olur ne kasaba a.q.!!!!
adamı çileden çıkartıosunuz ya!!!!
tarafikte kalan beynimde, çalan kornolar....
yüzünü göremediğim yaşlı bir teyzeyi dinliyorum.yanındaki diğer teyzeye anlatıyor.ben diyor harcadım kendimi.önünden geçtiğimiz binayı göstererek aha işte burada çalıştım bi zmaan ben.ulus'ta 5' e kadar çalışır sonra buraya akşam temizliğe gelirdim.acı gülüşle ekliyor, beden çalıştı çok çalıştıda şu beyni çalıştıramadık.çocuk dedik ev dedik köpek gibi çalıştık.çok pişmanım çok.bi emekli bile olamadım.aha bak ağzımı dişlerimi bile yaptıramadım.
sonra annemi düşündüm.15 yaşından beri çocuklarıiçin uğraşıp didinen,herkese herşeye katlanan kadını.insan çocukları için bu kadar fedakarlık etmeli mi.tüm hayatını onlar üzerine mi kurmalı.kimbilir belki geleceğin annesi :peh: ve bugünün çocuğu olarak hayır diorum.olmamalı.annemin hayatını istemiorum.benim için hayatındna vazgeçmesini istemiorum.çocuğum için hayatımdan vazgeçmek istemiorum.annem yemeği yapıp önüme getirsin istemiorum.git al yemek orda desin yeter :p:)yada yaparken gel bak nasıl yapılıor desin istiorum.ve biliorum böyleleri var.
annem seni çok seviorum.ama keşke bu kadar fedakar olmasaydın.şimdi bize, ablamlara abime bana bakınca biliorum sen değilsin ama ben çok pişmanım çok.
umarım senin için yapmak istediklerimi yapmadan gitmezsin..
seni çok seviyorum...
26/04/07 19:50 civarı köprü trafiği
sonra annemi düşündüm.15 yaşından beri çocuklarıiçin uğraşıp didinen,herkese herşeye katlanan kadını.insan çocukları için bu kadar fedakarlık etmeli mi.tüm hayatını onlar üzerine mi kurmalı.kimbilir belki geleceğin annesi :peh: ve bugünün çocuğu olarak hayır diorum.olmamalı.annemin hayatını istemiorum.benim için hayatındna vazgeçmesini istemiorum.çocuğum için hayatımdan vazgeçmek istemiorum.annem yemeği yapıp önüme getirsin istemiorum.git al yemek orda desin yeter :p:)yada yaparken gel bak nasıl yapılıor desin istiorum.ve biliorum böyleleri var.
annem seni çok seviorum.ama keşke bu kadar fedakar olmasaydın.şimdi bize, ablamlara abime bana bakınca biliorum sen değilsin ama ben çok pişmanım çok.
umarım senin için yapmak istediklerimi yapmadan gitmezsin..
seni çok seviyorum...
26/04/07 19:50 civarı köprü trafiği
Thursday, April 26, 2007
Wednesday, April 25, 2007
bugünün esintileri...
bilmezler yanlız yaşamayanlar
nasıl korku verir yanlızlık insana,
insan nasıl konuşur kendi kendisiyle
nasıl koşar aynalara
bir cana hasret
bilmezler...
Orhan Veli KANIK
nasıl korku verir yanlızlık insana,
insan nasıl konuşur kendi kendisiyle
nasıl koşar aynalara
bir cana hasret
bilmezler...
Orhan Veli KANIK
aylarca köşeleri çekilip görünmezliği seven
ve ince bir kurgudaki ağıyla avını yakalayan örümcek
mukavatını görünce iç geçirir."bir bataklık serseydim
dantelli yatak çarşafının yerine, acaba koynuma girmeye
bu kadar hevesli olur muydu kelebek?"
zeus/toplumdusmani.net
günün şarkısı
İs karası gibiyim o temiz ellerinde
Dil yarası gibiyim o mahsun sözlerinde
Kal deme hiç bunu benen isteme
Sus bu gece bana aşktan sakın hiç bahsetme
Dur bu gece bana dokunma beni delirtme
Sana boşuna umut vermek istemem
Çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
Bana ait bir şeyler var hep o sert gülüşlerde
Sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
Giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
Sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
Bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
Mum gibiyim senin ışıl ışıl gözlerinde
Kum gibiyim uçsuz bucaksız o çöllerinde
Kış gibiyim yakan o yaz güneşinde
Sır gibiyim kadehteki o ruj izlerinde
Dil gibiyim yanağımdaki o beninde
Kal demem hiç bunu benen isteme
Çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
Bana ait bir şeyler var hep o sert gülüşlerde
Sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
Giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
Sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
Bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
Dil yarası gibiyim o mahsun sözlerinde
Kal deme hiç bunu benen isteme
Sus bu gece bana aşktan sakın hiç bahsetme
Dur bu gece bana dokunma beni delirtme
Sana boşuna umut vermek istemem
Çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
Bana ait bir şeyler var hep o sert gülüşlerde
Sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
Giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
Sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
Bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
Mum gibiyim senin ışıl ışıl gözlerinde
Kum gibiyim uçsuz bucaksız o çöllerinde
Kış gibiyim yakan o yaz güneşinde
Sır gibiyim kadehteki o ruj izlerinde
Dil gibiyim yanağımdaki o beninde
Kal demem hiç bunu benen isteme
Çağıran bir şeyler var hep beni uzak şehirlerde
Bana ait bir şeyler var hep o sert gülüşlerde
Sen yine olduğun gibi kal benim için sakın değişme
Giderim bugün ha yarın hareket vakti gelince
Sen yine olduğun gibi kal misafirim bu şehirde
Bir el sallarsın yeter hareket vakti gelince
umay umay...
Tuesday, April 24, 2007
...
birgün insan herşeyini kaybetti
pul pul döküldü ruhlar
ruhlar intihar etti..
unuttu kendinden öncesini insan
sonrası...
sonrası zaten hiç olmadı ki...
pul pul döküldü ruhlar
ruhlar intihar etti..
unuttu kendinden öncesini insan
sonrası...
sonrası zaten hiç olmadı ki...
bik bik bik.
cumadan beri 3 koca gün.ve ben elle tutulur hiçbişey yapmadım.babamı aramadım :ıyk:.annemide aramam lasım.uzun zamandır görüşmediğim, aramadığım arkadaşlarım...offf.
o diilde çokta yorulmuşum gerçekten.zaten bahar da geldi bi miskinlik bi yayılma hali.o kadar hoşnutsuz o kadar mutsuzum ki bulunduğum durum ve şartlardan.tamam herkesin sorunları var napalım yani.bu davulun sesi uzak diil hiç hoş gelmio işte.böyle devam ederse kafayı yerim gibi.:S:s:Sakşam düşünmekten uyuyamadım resmen.doluya koydum almadı, boşa koydum domadı.hani böyle böceği sıkıştırırsınız bi köşeye sağa gider sağı kapatırsınız sola gider solu kapatırsınız,bide bunun hızlandırılmış halini düşünün.işte tamda öyle hissediorum kendimi.küçükken yakaladığım karıncaların ahı mı tuttu ne.bazen çıkış yolu düşünmekten beynim patlıycak gibi oluo. o kadar çok şey geçio ki aklımdan ve ben o kadar çok şeyin içinde hiçbişey yapamayacak kadar yorgun,isteksiz ve beceriksiz hissediorum.
hep bişeler hissediorum.vay be en azındna hissediorum.hala bi umut var ha :palavra:
kafamdan geçen kelimelere yetişemiorum.acaba yetişemediğim kelimelerde mi gizli herşey :düşünenkarıfosili:
o diilde çokta yorulmuşum gerçekten.zaten bahar da geldi bi miskinlik bi yayılma hali.o kadar hoşnutsuz o kadar mutsuzum ki bulunduğum durum ve şartlardan.tamam herkesin sorunları var napalım yani.bu davulun sesi uzak diil hiç hoş gelmio işte.böyle devam ederse kafayı yerim gibi.:S:s:Sakşam düşünmekten uyuyamadım resmen.doluya koydum almadı, boşa koydum domadı.hani böyle böceği sıkıştırırsınız bi köşeye sağa gider sağı kapatırsınız sola gider solu kapatırsınız,bide bunun hızlandırılmış halini düşünün.işte tamda öyle hissediorum kendimi.küçükken yakaladığım karıncaların ahı mı tuttu ne.bazen çıkış yolu düşünmekten beynim patlıycak gibi oluo. o kadar çok şey geçio ki aklımdan ve ben o kadar çok şeyin içinde hiçbişey yapamayacak kadar yorgun,isteksiz ve beceriksiz hissediorum.
hep bişeler hissediorum.vay be en azındna hissediorum.hala bi umut var ha :palavra:
kafamdan geçen kelimelere yetişemiorum.acaba yetişemediğim kelimelerde mi gizli herşey :düşünenkarıfosili:
Friday, April 20, 2007
beyin zoru oldum çişimi yapamıorum:s
ulan yuh ya.sen koca deliği tutturama git aşağıya yap olacak şeymi abi ya.uyuzum şu ofisteki erkeklerin klozet tutturamama huylarına.ya nası bişeydir koskoca deliği ıskalamak anlamadım ki.nereye basacağımı bilemiorum a.q. ya.
bide farkettim ki wcye girdiğimde aklıma daha önce yaşadığım utanç verici bi olay geliosa yapamıorum.evet.yapamıorum.kitleniorum resmen.sırf bu yüzden wcye girdiğimde ya içimden şarkı söylüor ya yanıma kitap bulmaca v.s. alıor yada girmeden bikaç dakika önce güzel şeyler düşünmeye başlıyorum ki bi kitlenme durmu olmasın.hastayım sanırsam:s:s:s
ha unutmadan şu kaldırımda dört kişi yanyana yaydıra yaydıra yürüyen arkadaşlarıda birileri imha etsin lütfen.çok rica edicem :?
bide farkettim ki wcye girdiğimde aklıma daha önce yaşadığım utanç verici bi olay geliosa yapamıorum.evet.yapamıorum.kitleniorum resmen.sırf bu yüzden wcye girdiğimde ya içimden şarkı söylüor ya yanıma kitap bulmaca v.s. alıor yada girmeden bikaç dakika önce güzel şeyler düşünmeye başlıyorum ki bi kitlenme durmu olmasın.hastayım sanırsam:s:s:s
ha unutmadan şu kaldırımda dört kişi yanyana yaydıra yaydıra yürüyen arkadaşlarıda birileri imha etsin lütfen.çok rica edicem :?
Thursday, April 19, 2007
...
bugün serabımı aradım.balayındalarmış balla ayı.kocacım bana süprüs yapmış dio eşek:))))kocacım dedi ya inanamıorum hala ahahahaha.ilkokuldaki o sümüklü,lisedeki o haylaz kız artık evli:-}.
nasıl uyanmış anlatamadı.kocacısı yanındaydı :-p
meraktayım hala :))
nasıl uyanmış anlatamadı.kocacısı yanındaydı :-p
meraktayım hala :))
bağğyen dayanışması :)))
her akşam olmasa da haftanın en az 3 günü 122cleri kullanırım iş çıkışı.dün akşam yine bir 122c akşamıdır ve ben herzamanki yerim olan arkapının tam karşısı aynı zamanda şöfer beycimin sırtına bakan en arka koltukta otururum.otobüs yine tıklım tıklımdır.hemen çapraz karşıma denk gelen (çapraz karşı nası oluo bilmiosanız bi 122cye binip deneyin ve görün armut pişip ağzınıza düşmez.) ve ters oturan (herhangi bir anlam çıkarmaya gerenk yok:?) 2 bağyenin üstüne denk gelen cam açılır ve bana doğru pöfür pöfür cazır cazır bir rüzgar esmeye başlar.ben dayanamz atlarım camı kapatın diye amcam nefes almak ister eywallah derim birkaç dakika sonra kapatılması şartıyla ve aynende böyle gelişir olay.fekat akıllı amcalardan biri kapanan camı tak diye soluksuz tekrar açar.bi süre sessizlik olur.bana kayan kaçamak bakışları yakalarım :))ses çıkarmam nasıl bi hikmetse rüzgar durmuştur çünkü.amma velakin arka tarafıma düşen çaprazımdaki bağyenlerinse tam karşısında oturan kel kafalı ablak suratlı dayım bir hışımlan kapının önünde ayakta duran ablamın hönk die üstünden atlar ve allah allah ya nidalarıylan tekrardan yerine oturur.işte orda film kopar:)siz şimdi amcam dayıma girdi sanıosunuz dimi..yok öle olmadı.üstüne atlanan en az kel kafalı dayım kadar cüsseli ablam kükreyip biraz saygıya davet eder dayımı.ordan çaprazaki bağyenler boş durarmı bütün kızlar toplanıp toplanıp voltranı oluşturdular çeneleriyle dayıma saldırdılar ama ne laflar.dayımda tık yok tebi :)) olsa kaç yazar paralarlar alimallah:)nasıl bir dayanışmaysa bağyenlerin biri kalkıp ablama yer bile verdi ki 122clerde pek az rastlanan bi olaydır bu :)
dayımda öküzün önde gideniydi ama haa.nası atladı ablamın üstüne :lol:
ahahahaha gene koptum bak :)))
dayımda öküzün önde gideniydi ama haa.nası atladı ablamın üstüne :lol:
ahahahaha gene koptum bak :)))
Wednesday, April 18, 2007
susmayan sadece telefonlar değil...
nasılda korkuttuk kendimiz aşktan.nasıl da sütten yanan dilimizi birde biz ısırıp acıttık.şimdi ne ona nede aşka inancımız kalmışken biz, nasılda rahat yorumlar yapıyoruz başkalarının ilişkileri ve aşkları hakkında.ve nasılda kahramanlık taslıyoruz ilişkilerinde yolu bize düşen dostlarımıza.
ne acı...
ne acı ki bize düşüyor yolları.ne acı ki yürüdükleri asıl yolda, bizi yoldaş seçiyorlar kendilerine.
bide ne acıdır bu ofiste telefonlar bir dakka susmuyor ki iki şey karalıyalım :?
ne acı...
ne acı ki bize düşüyor yolları.ne acı ki yürüdükleri asıl yolda, bizi yoldaş seçiyorlar kendilerine.
bide ne acıdır bu ofiste telefonlar bir dakka susmuyor ki iki şey karalıyalım :?
Tuesday, April 17, 2007
kısa ve yorucu 4 günün ardından tekrar ofise dönmek mis gibi bir denizden lağım suyuna dalmak gibi geldi.bu arada kamil koçun şu yeni ekspres otobüsleride fevkalade rahatmış heee.tekli koltukta bi takla atmadığım kaldı.yol boyunca kana kana müzik dinleridm.keyifli bir yolculuktu.
kimseye söylemedim ama serap' ın 4 saatlik mesafede bir yere evlenmesi beni hiç etkilemedi aslında.asıl etkileyen onun hiç tanımadığı bir adamın yanında pazar sabahına , sabahlarına uyanacak olmasıydı.Sabahlara alışır tabi insan lakin ilk sabahı nasıl olacaktı ...dınınınııımmm :-p hala aramadım.meraktan çatlıycam :-}
bide çok fena gaza geldim.acaba izmir' e mi taşınsam.ordamı şansımı denesem bir de. bu ofis bana ne yapıyorsa yapıyor anasını satim ofis dışındayken dünyaları yakacakmışlım gibi hissederken buraya döndüğümde tırsak, pısırık, kendine güvensiz bi salak olup çıkıorum.çok sinirleniorum kendime.bi an önce topuklamalıyım :?
kimseye söylemedim ama serap' ın 4 saatlik mesafede bir yere evlenmesi beni hiç etkilemedi aslında.asıl etkileyen onun hiç tanımadığı bir adamın yanında pazar sabahına , sabahlarına uyanacak olmasıydı.Sabahlara alışır tabi insan lakin ilk sabahı nasıl olacaktı ...dınınınııımmm :-p hala aramadım.meraktan çatlıycam :-}
bide çok fena gaza geldim.acaba izmir' e mi taşınsam.ordamı şansımı denesem bir de. bu ofis bana ne yapıyorsa yapıyor anasını satim ofis dışındayken dünyaları yakacakmışlım gibi hissederken buraya döndüğümde tırsak, pısırık, kendine güvensiz bi salak olup çıkıorum.çok sinirleniorum kendime.bi an önce topuklamalıyım :?
Tuesday, April 10, 2007
tebdil-i mekan...
uzun zamanlar,boş zamanlar, sıkıcı zamanlar ve uyuşmuş bir kıç.bu sıfatların hepsi hiçbir işiniz olmayan ofiste tek eğlenceniz ve işiniz olarak gördüğünüz msn ve 80630 un yasaklanmasıyla birlikte ortaya çıkar.bilenleriniz vardır.yoksada bilen bilmeyene anlatsın zira hiç ii bi anlatıcı diilimdir.ayrıca bu -zira-yada bayılan bi şahsiyet olmakla birlikte cem yılmaz ı yılmaz erdoğanla karıştırıp!? :S son anda yazının yönünü değiştirebilecek kadar çevik bir zekaya sahibim denilebilir.hayır hayır hayır ilk yazımda ne kadar zeki olduğumdan bahsedecek diilim aksine kızıl saçla bile yeterince aptal olduğumu söyleyebilirim zira
evet biliorum zira yanlış yerde, çok sevdiğimiz söyledim.yerliyersiz farketmes zira.
siz yindede yerli malı kullanın!? :S
evet biliorum zira yanlış yerde, çok sevdiğimiz söyledim.yerliyersiz farketmes zira.
siz yindede yerli malı kullanın!? :S
Subscribe to:
Posts (Atom)